Boyacı Sandığından Marka Yarattı (Tacettin MUTLU-Kuzey Ayakkabıcılık)
GERİ
 
 
 
 

(İzinsiz yayınlanamaz)

Kuzey Ayakkabıcılık İmalat ve Pazarlama A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Mutlu.
 
Boyacı Sandığından
Marka Yarattı
 
Küçük yaşlarda hem okuyup hem ayakkabı boyacılığı yapan Tacettin Mutlu, mesleğinde basamakları birer birer tırmandı. Mutlu, ‘North Wind’ markasıyla Almanya’dan Arap ülkelerine kadar pek çok ülkeye ayakkabı ihraç ediyor.
 
- İngilizce’de kuzey rüzgarı anlamına gelen ‘North Wind’ sözcüklerini kendisine marka yapan Tacettin Mutlu, küçük yaşlarda ayakkabı boyarken, şimdi ayakkabı ihracatı yapan bir şirketin patronu haline geldi. Karadeniz’in hırçın doğası gereği, bölge insanının yaptığı işi başarma konusunda azimli olduğunu belirten Kuzey ayakkabıcılık İmalat ve Pazarlama A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Mutlu, babasının çocuklarını okutmak için gösterdiği fedakarlığın, kendisini kamçılayan en önemli duygu olduğunu söyledi.
Liseyi bitirdikten sonra Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazanan, ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle Trabzon’da kalarak, ayakkabı mağazasında tezgahtarlık yapmaya başladığını dile getiren Mutlu, 1976 yılında tezgahtarlık yaptığı işyerinin ayakkabı üretim bölümüne geçtiğini ifade etti. 1984’de kendisine küçük bir atölye açtığını, 1987 yılında anonim şirket kurduğunu söyleyen Mutlu, hep en iyisini hedeflediğini böylelikle basamakları birer birer çıktığını anlattı. 35 yıllık meslek hayatının zirvesinde olduğunu kaydeden Mutlu, sektördeki büyük sıçrayışının öyküsünü anlattı.
Trabzon’da 800 yıllık geçmişe sahip ayakkabıcılığın 1974 ile 1980 arasında kentte altın çağını yaşadığını ifade eden Tacettin Mutlu, o yıllardan sonra büyük bir gerileme yaşandığını, sanayileşmeye ve markalaşmaya uyum sağlanamadığını belirtti. Mutlu, o yıllarda 300’ü aşan ayakkabı üreticisinin şimdi 150’lere düştüğünü vurgulayarak, sektörün eğitimle kendisini yenilemesi gerektiğine dikkat çekti. 2003 yılında Finlandiya’ya yaptığı bir iş seyehatinde Nokia’yı gezdiğini aktaran Mutlu, burada çalışanların üçte birinin AB projeleri kapsamında istihdam edildiğini öğrendiğini ve kendisinin de aynı şeyi uygulamak için kollarını sıvadığını söyledi.
‘Ayakkabıcılık Sektörüne Nitelikli Saya Elemanı Yetiştirilmesi Projesi’ni hayata geçirdiklerine işaret eden Tacettin Mutlu, 50 kişiyle işe başladıkları kurstan 37 kişiyi istihdam ettiklerini kaydetti. Projelerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ‘yılın projesi’ seçildiğinin bilgisini veren Mutlu, başarı anlamında AB projeleri arasında ilk 20 arasında yer aldıklarını da ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara’da tanıtımı yapılan projenin, Trabzon’daki Merkez 80. Yıl Anadolu Teknik Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi’ne bir ayakkabıcılık bölümü kazandırdıklarını dile getiren Mutlu, böyle güzel bir olaya öncülük etmekten dolayı gurur duyduklarının da altını çizdi.
 
Kuzey Ayakkabıcılığın kuruluşu öyküsünü bize anlatır mısınız?
 
Ticari öyküm ilginçliklerle dolu. Henüz küçük bir çocukken, hem okuyor, hem çalışıyordum. Simitte sattım, uzun bir süre ayakkabı boyadım. Bu işleri yaparken bile en iyisini yapmak istedim. Yani simidimi camekanlı bir arabada satmayı, ayakkabımı müşterilerime ikramlarda bulunarak lostra salonunda boyamayı arzu ederdim. Yaptığım işin daima, iyisini yapmayı hedefledim ve hedefime hep ulaştım. Babamızın Gümüşhane’den çocuklarını okutmak için Trabzon’a gelişi ve verdiği mücadele, bu azmimi sağlayan, beni kamçılayan en önemli olguydu. Daha sonraları ayakkabı tezgahtarlığı ile öğleye kadar çalışmak öğleden sonra okula giderek devam ettim. Öğrencilik dönemini böyle yaşadık. 1976-77 yılında çalıştığım işyerinde üretim yapılıyordu. Üretimle o yıllarda tanıştım. Boyacı olmam sebebiyle ayakkabı boyamayı finisaj (boyama) çok iyi bildiğim için ayakkabının finisaj bölümünde iş yaparak üretime başladım. Daha sonra bütün bölümlerinde zevkle aşkla öğrenerek bilgi sahibi oldum.
1978 yılında il dışında kazandığım üniversite bölümlerinde imkansızlıktan dolayı okuyamadım. 1980 yılına kadar ayakkabıcılık üretiminde bir fiil çalışarak kendimi geliştirdim. 1974-80 arasında Trabzon’da ayakkabıcılık altın çağını yaşıyordu ısmarlamacılık dönemi bitmiş tezgah usülü ile daha serim üretim yapılabiliyordu. Gelişen teknoloji ve sektördeki makineleşmeye Trabzon uzak kaldı. Türkiye’nin çok önemli ayakkabı üretim şehri olan ve tarihi birikimi olan bu şehirdeki bu üretim potansiyeli makinalaşamaması ve okulunun olmayışı hesabıyle öksüz kaldı. Ve git gide gerilemeye devam etti. 300 civarında ayakkabı üreticisi vardı bugün bu sayı 150 civarlarında. Markalaşma yönündeki eksiklerimiz, markalaşma, teknolojik gelişmeler ve tasarım çalışmalarından uzak olan sektör 400 parça üreticilikten 150 parçaya günümüze gelmiş bulunmaktadır. Trabzon ayakkabıcılık ve dericilik bölümünde caddelere köprülere ismini veren tabakhane yokuşu kunduracılar caddesi asırlardan beri yapıldığı ipekyolu merkezlerinden birisi. Ve bu misyonu ahi evren dedeye dayanıyor. Ayakkabı sanatında kullanılan terimler bir Rum kültürünü mirası aynı zamanda bize. Limaki bıçağın ismi, falçata rumca bir kelime. Bu tarihi bir miras. Ve Türkiye’de ayakkabı üretimini yapabilen 7-800 yıllık bir tarihe sahip Trabzon. Trabzon’ un fethinden bugüne ayakkabı üretimi yapılabilen bir şehir.
Ayakkabıcılık tarihte ve günümüzde insanların ayaksız doğmadığı müddetçe,  dünyanın ihtiyaç duyduğu ve insanın gereksinimi gereği bir meslek. Dolayısıyla bütün ülkeler bu üretime önem vermeleri gerektiğini düşünüyor. Ayakkabıcılıkta başarılı olan İtalya, Almanya, gibi ülkeler halen yoğun emek gerektiren bu mesleğe gerekli önemi verdiklerini bu meslekte gerekli makinaları ve modern çalışma programlarını düzenlediklerini ve bunların ligine birinci lig derken birinciliği kimseye bırakmadıklarını görüyoruz. Ülkemizin başarılı olduğu tekstil ve ayakkabı üretimindeki potansiyelini okullaşıp, programlayıp ve verimli hale getirerek bu sektöre sahip çıkılarak dünya liglerinde dünya ayakkabı sektörü liginde söz sahipliğini kaybetmemelidir.
 
Sanal ticaretin bittiği ve dünyanın bu sektörlerin iflas ettiğini günümüzde görmek mümkün. Artık gerçek ticaret ve üreticinin değeri dünyada hissedilecek duruma gelmiştir. Üreticinin bundan sonraki duruşu ve önemini birlikte yaşayıp göreceğiz. Ülkeleri milli gelir konusunda değerlendirirken bence ülkelerin en önemli sorunlarından biri eğitimi ve üretimi olmalıdır. Bunu küçük bir aile kazancıyla değerlendirirsek; kazanç olmadan harcama olmayacağına göre üretim olmadan da işlerin yürüyemeyeceğini hazır değerlerin her zaman bitip tükeneceğini hepimiz bilmeliyiz. Günümüzde Ahilik sistemiyle artık sanatkar ve vasıflı eleman yetişememekte. Her mesleğin okulunun olması, eğitim çalışmalarıyla insanlara meslek ve beceriler kazandırarak nitelikli eleman yetiştirmek zorundayız. Bugün İtalya bu meslekte başarılı olduysa bunu temel okulları ve yüksekokullarına borçludur. Ülkemizde 600 bin meslek yüksekokullarında insan yetişmekte. Eğitimin ne kadar pahalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Şirketimiz eğitim çalışmalarında 100 kişiye yakın kursiyeri eğitim çalışmalarıyla sektöre kazandırmış ve ne kadar pahalı olduğunu görmüştür.
Meslek okullarında yetişen öğrencilerimizin kaliteli ve nitelikli yetişmesi için harcanan para ülkemizin olmayan bir parası, borç alınan parasıdır. Hedefimiz i iyi belirlemeli ve isabetli düşünmek zorundayız. İş arayan eleman değil, aranan insanı yetiştirmeliyiz. Bu konuda eğitimcilerimize çok önemli görevler düşmekte.
Son dönemde yaşadığımız global kriz; dünyada ve ülkemizde sanal ticaretin bittiğini, borsa, döviz ve elektronik ortamda yapılan ticaretlerin artık önemini kaybettiğini gördük. Artık dünya üreticilerinin ve ülkemizdeki üreticilerin duruşu çok önemlidir. Bu önemli duruşu; devletimizin üreticiye iyi sahiplenmesi ve iyi bir hukuk düzeni ile koruyacağını düşünüyorum. Geç kalırsak çok üreticimizin duruş gösteremeyeceği yok olacağı aşikardır. Bu anlamda devletimize çok önemli yük düşmektedir. Krizler ülkesinde bir üretici olarak nasıl tedbir alacağımızı artık kestiremiyoruz. Ama bunu yine de öz sermaye ile veya devlet destekleriyle başaracağımızı düşünüyorum.
 
Trabzon dışındaki yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz?
 
Artık şirketimiz İstanbul’daki şubemizden yurt dışı ve yurt içi müşteri hizmetlerini devam ettiriyor. İzmir’deki şubemiz o bölgedeki müşterilerimizin ihtiyaçlarını gidermek ve perakende satış mağazalarımızla ve bu mağazaların sayılarını artırarak yoluna devam etmektedir. Trabzon, Erzurum, İstanbul, İzmir’de mağazaları bulunuyor. Kuzey Ayakkabıcılık mağaza ve şovrumlarıyla yoluna devam etmektedir.
 
 
İşin temelinden gelen birisi olarak, şirketinizi kurma serüveniniz nasıl gerçekleşti?
Bir elin nesi var, iki elin sesi var atasözünden yola çıkarak; tek başına değil, çok sesli düşünmek istedim. Ve 1984 yılında bu şirketi adi ortaklık şeklinde ortak olarak kurduk. Küçük atölyeden geliştirerek biraz daha büyük atölye yaparak 1987’de anonim şirket olarak faaliyetimize devam ettik. İlk başta iki kişiyle başladık. Şirketimizin makineleşmesi çağa ayak uydurması, kalite, estetik ve sağlamlık değerlerine önem vererek üretimini her geçen gün geliştirerek Trabzon bölgesinin Karadeniz Bölgesi’ne ve diğer bölgelere açılarak ürünümüzü benimsettik. Markalarımızın olması gerektiğini düşündük. Ve Kuzey Nort Wint ve Sergio Totti adı altında üç markamızı tescil ettik. Türkiye’nin bölgesel fuarlarına ve uluslar arası fuarlarına katılmaya başlayarak ülke geneline açıldık. Artık ülkemizin her ücra köşesinde Edirne’den Van’a Karadeniz’den Antalya’ya kadar çok bölgeye ulaşarak ürünümüzü satmaya devam ettik. 90’lı yıllarda Ruslar’ın buraya gelişlerinden Kapı’nın açılmasından sonra toptancılık yani başka markaları alıp satışlara başladık. Trabzon’un meslekteki altyapısını değerlendirilmesi gerekiyordu. Eğer sektörde gelişmeler olmazsa altyapıda bulunan bu kadar sanatkar insan başka işlerle meşgul olmak zorunda olduğunu gördüm ve bu işin sanayileşmesi gerektiğini düşünerek Arsin OSB’de 3650 metrekare alanda 3600 metrekare kapalı alanda 2003 yılında son teknoloji ile üretime başladık. Yurt dışı fuarlarına katılarak ülkemizi yöremizi ve şirketimizi ve ürünlerimizi tanıttık. Trabzon’dan Avrupa ülkelerine Almanya, Hollanda, Yunanistan, Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Dubai ve Arap ülkelerine ihracata başladık. Şu anda 250 bin dolarlık ihracat yapıyoruz. Sevmek ve inanmak başarının sırrı. Hayata hep erken başlarım. ‘Erken kalkan yol alır’ sözünden hareketle hayatım boyunca hep erken kalkıp işimin başında oldum. 35 yıldır meslekteyim ve mesleğimin zirvesindeyim.
 
Mesleki altyapıdan bahsettiniz, peki kalifiye eleman sorunu yaşıyor musunuz?
 
Maalesef Trabzon’da sektör sanayileşmeyi eskisi kadar yakalayamadı. Bu nedenle ayakkabı ustaları başka işlerde çalışmaya başladı. Sektörümüzdeki nitelikli elemanlar bir anlamda tarihe gömüldü. Biz de bu durumun farkına vardık. Tesisimizi büyük şehirlere taşımamak için kamu kuruluşlarından ve kamudan destek istedik. 2003 yılında Finlandiya iş gezimde Nokia firmasının fabrikasını gezdim. Gördüğüm manzara personelinin üçte ikisinin Avrupa Birliği destek fonlarından yararlanan personel olduğunu gördüm. Ülkemizin AB’ye vermiş olduğu paraların ülkemizde neden harcanmadığını nasıl harcanılabileceğini düşündüm. Ve bir proje hazırladık. On yılda yetişen bir sanatkarı,  hızlandırılmış kursla 50 kişiyi yetiştirerek başarılı olan 37 kişiye işbaşı yaptırdık. Bu tür eğitim faaliyetlerimizle sektörümüze taze kan ve çağın ihtiyacına uygun nitelikli eleman yetiştirdik. Daha önceden ilkokul mezunu ve az eğitimli insanlarla birlikte çalışıyorduk. Son projelerimizdeki eğitimli ve nitelikli elemanların farkını gördük. Meslek hayatımda bu kadar insan yetiştirmeme rağmen; eğitimli insanlarla birlikte çalışmanın farkını anladım. Anladım ki; mesleğimizin okulu olduğu zaman çok daha büyük projelere imza atabiliriz ve mesleğimizde başarılı olabiliriz. Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuya önem vererek, ilimizde mesleki bir okulumuzda ayakkabı bölümünü açtı. Şu anda öğrencilerimizin eğitimin ikinci yılında eğitim-öğretime devam etmekteler.
 
 
Eğitim faaliyetlerine devam edecek misiniz?
Şirketimiz eğitim faaliyetlerine kendi imkanları ve kamunun imkanlarını birleştirerek devam edecektir. Eğer birbirimizi yıkayan el olursak iki elimizin de yıkandığını, temizlendiğini görürüz. Büyük işlerin daima birlikte olduğunu önemli şirketlerin hep birlikte birleşerek güç birliği yaparak başardıklarını okudum ve gördüm. Karadeniz insanının titizliği, heyecanı, başarısını 45 yıldır yaşıyor ve görüyorum. İlk şirket kurduğumda bunu fark ettim, birlikte neden olmasın düşüncesi ile yola çıktım. İlk günden bugüne profesyonel düşünceyle ortak ve birlikte çalışmaya devam ettik, aldığımız kararları değiştirene kadar uygulayarak adaletle dürüstlükle fedakarlıkla ve her şeyden önce her şeyin anahtarı sevgiyle başardık.
Gerçek bir anonim şirketiyiz. Aile şirketi değiliz.
Bölge insanı; Karadeniz insanının il dışında çok başarılı olduğunu, çok büyük işlere adım attığını, çok büyük işadamları yetiştirdiğini görüyoruz. Bölgemizde sanayinin gelişmeme nedenlerinden biri, Karadeniz insanının köylerde yaşamasıdır. Annesine-babasına kızıp şehre gitmiştir, ustasına kızıp köye gitmiştir. Ama dışarıya giden gemileri yakmıştır. Onurludur, gururludur. Başarmak zorundadır ve dışarıda çok başarılı olmuştur.
 
Teknolojiye önem verdiğinizi söylediniz, bu anlamda ne gibi yenilikler yaptınız?
 
Biz pazarın taleplerini karşılayacak, sektördeki tüm yenilikleri takip ediyoruz. Teknolojik ve ürün olarak pazarlara hazırız. Ürün çeşitliliğimiz; kendi tasarımlarımızla oldukça sayısal olarak fazla. Müşterinin isteğine uygun ürün de üretebiliyoruz. Bay ve bayan ayakkabı. Tabi ve üstün kaliteli malzemelerden portföyü yüksek nitelikli, nicelikli ve estetik ürün üretmekteyiz. İhtiyaçlı yüz kişinin orta tabakasının üzerindeyiz. Bürokrat, memur, müdür, kesim hedef kitlemiz ve onlara hitap ediyoruz. Ortanın üstü.
Koleksiyonları iki sezon ve arada sonbahar ve kış ilavelerimizi yapıyoruz. Bu tasarımlarımızı kendimiz ve kendi yetiştirdiğimiz personel ile başarıyoruz. Bazen dışarıdan destek aldığımız da olabiliyor. En son koleksiyonumuzu çifte tanıtım yaptık. Uzungöl’ de firmamızın ürünlerini tanıttık. Yurt içinden bayilerimizi çağırarak koleksiyonumuzu tanıttık. 2008 yılı içinde Uzungöl ve İzmir’deki tanıtım toplantılarıyla son koleksiyonlarımız bayilerimize tanıttık.
 
Teşvik konusundaki düşünceleriniz nelerdir, bir yıl daha uzayacak olması sizce ne kadar yararlı olacaktır?
 
Teşvik bölgemize can suyu vermiştir. Bir yıl daha devam edecek olması gerekli olup yeterli olmayacaktır. Bir yıl sonra da yeterli olmayacaktır. KOBİ’ler için tabiî ki yarar sağlamıştır. Teşebbüs ruhumuzun veya müteşebbis ruhumuzun canlanması gelişmesi için devletimizin üreticiye desteğinin devamını ve daha iyi projelerle yaklaşımını bekliyoruz. Üreticiliğimizin bu ülkedeki dik duruşumuzu devletimizden alacağımız güçle yapabileceğimizi düşünüyorum. Çünkü o bizim en büyüğümüz. Devlet babadır. Baba şevkati ve büyüklüğünü her zaman gösterir.
Ayakkabıcılık mesleğini nasıl tarif edersiniz?
 
Ayakkabıcılık yoğun emek isteyen bir meslek.  Kendi içinde meslek dallarıyla ayrı ayrı ihtisaslaşmayı gerektiriyor. Kesim, tasarım, sayacılık, montaj, taban, üste ve finisaj olarak ayrı ayrı branşları bulunmaktadır. Sayacılık bu mesleğin en yoğun emek verilen kısmıdır. Teknolojik gelişmelerle zor aşılan teknolojisi pahalıya mal olan bir bölüm olduğundan dolayı önemini ve ciddiyetini daima koruyacaktır. Bundan dolayı bu mesleğe sürekli nitelikli eleman ihtiyacı devam edecektir. Eğer bu meslekte ülkemizin başarısını düşünüyorsak; ülkemizde bu mesleğin temel okullarının ve yüksekokullarının olması ve kaliteli eğitimle dünyada ve ülkemizde bu sektörün sesini duyurmak zorundayız.
Özgeçmişi
1960 Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi Salyazı köyünde dünyaya geldi. 5 yaşına kadar köyde yaşayan Tacettin Mutlu, büyüklerinin okuması sebebiyle Trabzon’a yerleştiklerini kendisinin de ilk, orta ve lise öğrenimimi Trabzon’da tamamladığını söyledi.. Yüksekokulu imkansızlıklar yüzünden okuyamayan Tacettin Mutlu 6 kardeşin en küçüğü, evli 3 çocuk babası.
 
Kuzey Ayakkabıcılık hakkında
Üretim hayatına 1984 yılında küçük bir atölyede başlayan Kuzey Ayakkabıcılık 3 yıl içinde büyüyerek atölyesini büyütmüş ve üretimini artırmıştır. 1987 yılında A.Ş.'ye dönüşerek kurumsallaşmaya adımını atan firma bir taraftan üretimini artırmaya devam ederken diğer taraftan üretmediği cinsten ürünleride alıp satarak toptancılığa başlamıştır. 90'lı yıllarda Sarp Sınır Kapısı’nın açılması ile ülkemize gelen birlik üyesi ülkelerin bavul ticareti adı altında ticaret yapmaya başlaması ile bir anda yoğun talep üzere hem alıp sattığı hemde ürettiği ürünleri bu sayede bu ülkelere ihraç etmeye başlamıştır. Talebin aşırı derecede artması ile geleceğe yönelik öngörüleri doğrultusunda firma 1996 yılında Organize Sanayi Bölgesinde 6500 m2 alanda 3500 m2 kapalı alana sahip olan fabrikasının temelinim atar. 2002 yılı sonu itibari ile fabrikasına taşınan firma üretime buradan devam etmektedir. Günlük 800 çift kapasiteli tesise sahip olan firma yurt genelinde her ilde ayakkabısının satılır hale gelmesi ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere de ihracata başlaması ile North Wind markasıyla marka olmayı da başarmıştır.Toptancılık yönünü de geliştiren firma yurt genelinde üretilen önemli firmaların bayiliğini yaparak ayağa giyilen her ürünü müşterisine ulaştırmaktadır.
 
 
02.04.2019
Copyright © www.tsiad.org.tr.tr ® 2024.
MAKSIFEDtürkonfed