Oyman Makine Ltd Şti Dünden Bugüne Başarı Serüveni
GERİ
                                                                        

(İzinsiz yayınlanamaz) 

Oyman Makine LTD.Şirketi Müdürü Ümran Oyman hazır beton makinasının seri üretimine başladıklarını söyledi.
 Ümran Oyman, Oyman Makine’nın kuruluşundan bugüne kadarki süreci ve tecrübelerini anlattı
Arsin Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Oyman Makine Ltd Şti Müdürü Ümran Oyman dünden bugüne başarıya giden yolu anlattı
 
 Trabzon’un Arsin İlçesi’ nde kurulu bulunan Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Oyman Makine LTD Şti Müdürü Ümran Oyman, Oyman Makine’de yenilik arayışlarının hiç bitmediğini söyledi. Ümran Oyman, “Bizde yeni şeyler üretme ve yeni üretimler yapma heyecanı bitmiyor. Bu yüzden hep yeniliklerde arayış içindeyiz” dedi. Ümran Oyman uzun süreli iş yaşamına ilişkin tecrübe ve deneyimlerini şöyle anlattı.  
 
Oyman Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.1989 yılında kurulmuş buna karşın 1994 yılından itibaren Trabzon Organize Sanayi Bölgesinde bir işletme olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Oyman Makine LTD. Şirketi Müdürü Ümran Oyman, Şirketin kuruluşunu, ilk üretimlerini ve ilk üretimlerinin öyküsünü, daha sonraki süreci şöyle anlattı.
 
27 Mart 1953 tarihinde Trabzon’da doğan Ümran Oyman İlkokulu Dumlupınar ilk okulu, orta ve liseyi Trabzon lisesinde okudu. Ümran Oyman öğrenim hayatına ilişkin detayları kendi söylemleriyle şu şekilde aktardı: “İlk yıl geçerli puan almama rağmen liseyi bitiremedim. 2.yıl liseyi bitirerek istediğim Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Makine Mühendisliği bölümünü kazanarak burada okudum. Orta ve lisede çalışkan bir talebe değildim. Lise 2 de 10 tane zayıfım vardı. Kimya hocamız İlhan hanımın (İlhan Duman)”Hele şükür Ümran karnende bir tane 7 var demesini unutamam. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde de birinci ve ikinci sınıfta çalışkan değildim. Üçüncü sınıfta sınıf temsilcisi seçildikten sonra hocalara ayıp olmasın diye çalışmaya başladım. O yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi makine fakültesinden Ahmet Rasim Büyüktür, Kemal Onat, Mustafa Gediktaş, Selahattin Anık Cahit Özgür, Mustafa Köseoğlu, Turhan Arıtan, İlhan Birkan, Aram Ersümer, Hasan Özoklav gibi ünlü Profesörler  bize uçakla ders vermeye geliyordu. Prof. Ahmet Özel, Ekrem Göksu, Halis Duman Rektörlerimizdi. Bugün Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin modern ve yemyeşil bir kampüs olmasını bu rektörlerimize borçluyuz. Rahmetli Prof. Bedri Karafakioğlu’nun bizlerin yetişmesinde de büyük emekleri olmuştur.”
 
 
Sektöre adım atmanız nasıl oldu, okulu bitirdikten hemen sonra kendinizi iş hayatının içinde buldunuz mu?
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra o zamanın Türkiye’nin en büyük vinç fabrikası olan M.Ş.M  Endüstride hocam Prof. Ahmet Rasim Büyüktür ‘ün vasıtası ile çalışmaya başladım. Askerlik öncesi burada iki yıl çalıştım. MŞM de işe başladığım zaman Pendik Tersanesi vinçleri yapılıyordu. Teknik büroda bir sene çalıştım. SEKA Silifke Kağıt Fabrikası’nın aktarma konveyörlerinin imalatlarını yaptırdım. Proje ve kontrolü Kanada Sandwell’e aitti. M.Ş.M bizim için büyük bir okuldu. Orada yetişmiş konusunda uzman olan çok sayıda sanayici ve çok iyi mühendisler var. Teknik müdürümüz rahmetli Dündar Arf Alman Nieman‘ın yanında doktora yapan ilk Türk’tü. Ünlü matematikçi Cahit Arf’ın da kardeşi idi. Beş sene kadar önce İlk patronum Mansur Şahin‘i de trafik kazasında kaybettik. . Askerlik sonrası Trabzon’a dönüş yaptık, Trabzon’da çalışma isteği sonucu Negiz ve Cengiz Ongan ile birlikte Ekomak A.Ş’yi kurduk. 1981 yılında marangoz makinaları imalatına başladık. İlk imalatlar ve satışların durması nedeniyle belediye hizmet araçlarına geçiş yaptık o dönemde.
 
Oyman Makine’nin kurulması nasıl oldu, bize kuruluş öykünüzü anlatır mısınız?
 
 
1989 yılı başlarında Negiz ve Cengiz Ongan’ın İstanbul’a yerleşme isteği artınca Ekomak’ı kapattık. 1989 yılı Temmuz ayında Oyman Makine Sanayi ve Ticaret LTD’yi kurdum.
Kader bizi bu sefer fındık makinaları ile tanıştırdı. Oyman Makinada çöp kamyonuna neden devam etmedik bilemiyorum. İlk fındık makinasını Sabırlar Fındık’a kavrulmuş fındığın üzerindeki zarı atan makineyi yaparak başladık. Bu makinalardan yirmi senedir yapıyoruz.    Büyük fındık ihracatçılarının %95 inde İtalya”da, Almanya’da, Brezilya’da da bu makineler kullanılmaktadır.
Bu konuda bir hatıramı anlatmadan geçemeyeceğim;
1998 yılında Kraft Food dan (o yıllarda kraft schard) iki kişi geldi. Makinaya baktılar gittiler. Bir sene ses çıkmadı. Bir sene sonra Almanya’ya gidip gidemeyeceğimizi sordular. Lorah a gittik. Toplantıda Trabzon’a gelen mühendis elinde bizim o zamanki fotokopi kataloglarıyla birlikte geldi. Müdür bize ISO belgemiz olup olmadığını sorduğunda ise cevabımız: yok. Yine aynı şekilde CE belgemiz olup olmadığını sordu cevabımız yok..  Ancak o tarihte CE Belgesi Türkiye’de çok az biliniyor ve gerekli doküman yoktu. Mühendis araya girerek belgemiz olsun olmasın makineleri bizden alacaklarını söyledi. Yaptıkları incelemeden sonra bu makineleri bizden daha iyi yapan olmadığını söyledi ve böylece 3 adet makine sattık. Türkiye’ye dönüşte ilk işimiz öncelikle ISO için faaliyete başlamak oldu. ISO’ nun ardından CE’ yi de inceleyerek 4.gruba girmeyenler için dosya hazırladık.
1990 yılında günümüzde en büyük fındık ihracatçısı olan Oltan Gıda Fındık Fabrikası yaptıracaktı. Kenan Oltan “Sen buradayken başkasına mı yaptıracağım” dedi ve bize itimat etti. İlk fabrikamızı yaptık. 1998 de Oltan’a  ikinci fabrikayı yaptık ve 2006 yıllarında da Oltan Fındık Entegre Tesisi Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınma kararı aldı. Tesis tamamen yeni sadece iki adet kavurma fırınını kullandık, diğer her şey yeni yapıldı. Türkiye’nin en büyük entegre tesisi oldu. 2007 yılı ekim ayında faaliyete geçti.
1990 yılından sonra Cirav fındığı Orduda Orkur’u Poyraz Karlıbel’i imal ve monte ettik. Başaran, Özgün, Arslantürk fındık fabrikaları ile devam ettik. Diğer büyük fındık fabrikalarına da birim bazda  makineler verdik. Yurt dışına İspanya, Hollanda, Polonya, Romanya’ya makineler yaptık. İran’da modern fındık kırma tesisi yaptık. (İran’da 10000 ton fındık yetişiyor.)Yurt dışındaki en büyük müşterimiz İtalya, Besena  Fabrika yerleştirilmesine fındık soğutma sistemi, zar atma kıyma tesisi, püre sistemleri yaptık. Makineleri oraya götürdük ve monte ettik.
 
 
 makinelerinizi ilk olarak kimin için yaptınız ve ilklere imza attınız mı?
 
İlk olarak Trabzon Belediyesi elektrik işletmesine hidrolik platform yaptık. 1982 yılı yazında o zaman Trabzon Belediye başkanı olan Sn. Hasan Melek bize Hidrolik sıkıştırma tertibatlı çöp kasası ve çöp konteyneri siparişi verdi. Türkiye’de çöp konteynerinin kamyonla ilk toplanması Trabzon’da olmuştur.
1982 yılında Hidromak, Bebimod ve M.K.E çöp kamyonu yapmaktaydı. Aynı yıl bir firma daha İstanbul Belediyesi için çöp kamyonu yaptı, ondan sonraki süreçte ise vazgeçti.
O yıllarda Amerikan Wayne, Leach ve Mammutlar kullanılmaktaydı. O yıllarda şimdiki gibi teknik ve elektronik imkanlar olmadığı için İstanbul Belediyesi temizlik işleri müdürüne gittim. (zannedersem emekli albaydı) Maksadımı anlattım. Beni Samatya’daki temizlik işleri müdürlüğü garajına yolladı. Orada inceleme yaptım. Bazı ölçüler aldım. Trabzon’da proje çizerek imalata başladım. Trabzon belediyesinden sonra Erzincan, Samsun takip etti.
Üç sene önce Tirebolu Belediyesi için yaptığımız çöp kasasını çalışırken gördüm.20 senedir de çalışıyor. Kütahya Belediyesi’ne üç adet Roman-man üzerine Hidrolik sıkıştırma tertibatlı çöp kasası yaptık.
 Bu bize ileriki yıllarda BMC’ ye kasa yaparken geri dönecekti. Şöyle ki:  
Kütahya Belediyesi üç adet daha çöp kamyonu alacak BMC ye gidiyorlar “biz üç kamyon daha alacağız ancak Ekomak markalı kasa verirseniz sizden; vermezseniz kamyonu sizden kasayı Ekomak’tan alacağız dediler ve Ekomak markalı kasa ile birlikte kamyonu aldılar. Aynı şekilde Burdur –Bucak Belediyesi de aldı. 1984 yılı sonunda BMC ile anlaşarak çöp kasası yapmaya başladık. BMC’ye 3 yana devrilir damper yaptık. 1985 yılı İzmir fuarında BMC standında sergilendi ancak Türkiye’de tutmadı . Son yıllarda karayollarında gördüm. 1988 yılı sonuna gelindiğinde BMC bize, “İzmir’e gelin” dedi. Biz İzmir’e nakletmeyince ilişkilerimiz koptu.
 
Başka ne tür çalışmalarınız var, daha doğrusu faaliyet alanınızda başka neler var?
 
1985 yılında Onganlarla birlikte Ekotek A.Ş adı altında Trabzon’da çelik tekne yapmak için ufak bir tersane kurduk. Trabzon’da projeli endezhanede kalıp çıkartarak 30 metrelik beş adet çelik tekne yaptıktan sonra idari nedenlerle tekne yapmaktan vazgeçtik.
Günümüzde Trabzon’da (bu yazıyı okurlarsa bana kızmasınlar) proje ile gemi olur mu diye düşünen ve bu işi yapanlar var. Onlara göre yapılır sonra usulen bir proje çizilir.
Meyve ve sebze kurutma fırınlarına ise sayın Osman Akbaş’ın (Akbaş gıda Malatya) sayesinde girdik. 30 m’lik kurutma fırınlarımız çalışmaktadır. Her türlü sebze meyve ve diğer kurutma fırınları yapıyoruz.
2001 yılına geldiğimizde ise daha başka ne yapabiliriz diye düşünmeye başladım. Yeni şeyler üretme heyecanı bizde hiç bitmiyor. Hidrolik makinelere dönüp ne yapabiliriz diye  düşündük ve Bauma Fuarına gittik. Orada 3 adet makine yapmaya karar verdik. Mini excavator, mobil beton mikseri ve mini loader için karar kıldık. TTGV ve Teydebden destek alarak 3 adet makine imal ettik. 2005 yılında makineler bitti. Ancak 2 metreküplük beton mikseri prototipine başladık. Bugünlerde oda bitti. Şimdi onu seri imalat için hazırlıyoruz.
 
ELEMAN ÇIKARMADIK
Oyman makinede 6’sı mühendis toplam 60 kişi çalışmaktadır. İşsiz kaldık, boş oturduk
Maaş veremedik ama çalışanlarımız boşta kalmasın diye hiç kimseyi işten çıkartmadık.
2001 yılından beri tüm Avrupa’daki Bauma ve İntermat, Eima, Saie fuarlarına ziyaretçi olarak gittik. Prototipleri üretmekte geç kaldık. Aslında iyide oldu. İş makineleri konusunda krizden etkilenmediğimizi söyleyebilirim.-tabii bu fındık makineleri için geçerli değil. Onlarda çok etkilendik. Büyük oğlum iki senedir makine mühendisi olarak şirkette çalışıyor. 2005 yılından beri 3 yılda bir Duesseldorfta yapılan İnterpack fuarına katılmaktayız.
Komple fındık ve diğer kabuklu kuruyemişlerle ilgili entegre tesisler gıda makineleri,
Kavurma, kurutma fırınları püre sistemleri, çikolata makinelerinde dünyada daha iyi bir yere gelmeyi hedeflemekteyiz. İş makinelerinde ise; seri olarak 3,5 ve 4,5 tonluk loaderler ile 2-3 metre küplük mobil beton mikseri, tünel mikserleri beton santraları ve eski işimiz çöp kamyonları yapmayı planlamaktayız. Seri imalat aşamasına gelindiğinde iki veya üç şirket olarak yola devam edeceğiz.
 
 
 
 
TÜBİTAK’A 5 PROJE YAPTIK
2001 yılından beri bir TÜBİTAK kuruluşu olan Teydeb’ den beş proje aldık. Biri dışında hepsi bitti. 5. proje devam ediyor. İzmit Ankara Gaziantep kuzeyinde kalan çizgide en fazla AR-GE yapan Oyman Makine’dir.
İlk projemiz ufak iş makineleri ile ilgili miniexcavator, loader ve mobil beton mikseri idi.
İkinci proje fındık makinelerini ve mamullerini geliştirmek için pilot tesis, üçüncü proje kayısı kurutma fırınları ile ilgiliydi. Dördüncü projemiz tünel beton mikserleri idi. Son projemiz ise fındık krokantı  makineleri ki bu projeye devam ediyoruz. Maddi olanaklarımız çok kısıtlı olduğundan yeterince AR-GE faaliyetinde bulunamıyor. Projeleri gerçekleştirmekte çok zorlanıyoruz.
 
 
TTSO VE KTÜ’YE ELEŞTİRİ
Şahsi görüşüm, meslek kuruluşlarının yeteri kadar Trabzon için çalışmadığı ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası eski yönetiminin Trabzon sanayinden habersiz sanayi kısmı ile ilgilenmeden odanın ticaret kısmı ile ilgilendiği yönünde. Oda yönetiminin değişmesine rağmen yeni yönetiminde aynı düşünce ile hareket ettiğini görüyorum. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin de yıllardır içine kapanıp kaldığını Trabzon’da az olan sanayi kesimi ile hiçbir zaman asla anlaşamadığını düşünüyorum.
Yaşanan son ekonomik krizin ardından Arsin Organize Sanayi Bölgesi çok iyi durumda değildir. OSB adeta TMO’ nun depo sanayi bölgesi durumunda.
TRABZON’UN ÖNEMİ
Trabzon coğrafi yeri bakımından çok önemli bir liman kentidir. Bir taraftan Rusya Cumhuriyeti, Gürcistan, Azebeycan, Türki Cumhuriyetleri, İran ve Irak ve Suriye ye ulaşım çok kolaydır. Avrupa’nın hangi kentinden uçarsanız uçun aynı gün Trabzon’dasınız.
Bu ülkelere imalat yapan firmaların imalatlarını da Trabzon’da yapabilecek durumdayız.
Ayrıca tüm yatırımcıları Trabzon a bekliyoruz.                                                                   
 
İŞ YAPMAK PARA KAZANMAK DEĞİLDİR
Çalışmanın ve para kazanmanın insan hayatındaki rolü ve önemine ilişkin de Üniversite yıllarında hocalarının anılarından anektotlar aktaran Ümran Oyman bu anıların özellikle iş hayatı boyunca kendileri için çok büyük tecrübeler olduğunu söyledi. Oyman, iş yapmak ve paranın önemine ilişkin anısını da şu şekilde aktarıyor: “Rektör vekilliği ve Makine elektrik fakültesi dekanlığı yapan Prof. Halis Duman Atatürk ün Avrupa’da okuttuğu ilk Türk öğrencilerden biriydi. Bize Kızdığı zaman” Çocukla benim param var. Ben sizin için çalışıyorum” derdi.
Yıllar sonra Prof. Ahmet Rasim Büyüktür’ den dinlediğim hikayesini anlatmak isterim. Halis Duman’ın babası Bolu’da köy imamı İstiklal Savaşında yararlılıklar gösteriyor. Savaş sonrası Atatürk Çocuklarının okutulmasını emrediyor. Kız kardeşi öğretmen olmak istiyor. Halis Bey’i de trene bindirip Viyana’ya okumaya gönderiyorlar. Gitmeden önce babası kemerine altın dikiyor. Viyana ya gittiği gün tatil. Halis Bey konsolosluğun kapısını çalıyor. Görevli tatil deyip Halis Bey’i dışarı atıyor. Yoldan geçen bir kadın sayesinde içeri girebiliyor. Ertesi gün konsolos geliyor. Konsolosa Türkiye’den okumak üzere talebe gönderildiğini söylüyorlar, Konsolos “Bunları buraya gönderiyorlar para yok pul yok, ne yapacağız bunları’ diye bağırmaya başlıyor. Halis Duman atılıyor. “Benim param var” O zaman işin seyri değişiyor.
Halis Duman ”küçük yaşta paranın ne demek olduğunu orada anladım demiş.
Çalışmak demek para kazanmak demek değildir. Çalışırsınız ortaya tesisler çıkartırsınız. Makineler yaparsınız, ama para kazanamazsınız. Fakat para da her şey değildir.”
 
 
 
.
02.04.2019
Copyright © www.tsiad.org.tr.tr ® 2024.
MAKSIFEDtürkonfed